Bu seninle son gecem,
Veda değil...
İsmi gözlerinde gizli,
Karanlığında gecenin
Apansız bir yağmur,
Dudaklarında hüzün…
Tenin tenimde güzel,
Nefesin nefesimde.
Ayrılık bu,
Son değil…
Buğulu sesinde
Bir aşk şarkısı
Ve dansı gözlerin...
Gözlerinde hüzün,
Veda değil…
Vakti geldi gitmenin,
Dudaklarında son buse,
Aşk kokulu ellerin,
Başucunda bir gül,
Üçünde gecenin
Bir ayrılık gizli...
Yatağımda uzanır yıldızlar,
Yanında sen,
Gidiyorum geceye karşı;
Kalbimi sende,
Seni kalbimde götürüyorum…
Saat üç…
***
Yazdığım her şiir sessiz şimdi,
Yaşadığım her hayat sensiz…
Her gecenin sonunda ve her günün başında seni düşünürken
Beni unutuşlarını anımsarım...
Her unutuş değersiz kılar aşkı,
Her sonbahar ayrılığa gebedir...
Vakti gelince gitmesini bilmeli insan;
Sonbaharda uçuşan solgun yapraklar gibi savrulmalı,
Hırçın rüzgârlara boyun eğmeli,
Boş sokakların kuytuluğuna sığınmalı,
Gecenin karanlığında kaybolmalı apansız…
Şimdi hüzün zamanıdır;
Gözyaşı yağmura karışır,
Rüzgârlar saçını okşar,
Deniz mehtapla oynaşır,
Bulutlar geceye şarkı söyler,
Ayrılık vaktidir sonbahar...
Her sokak karanlık şimdi,
Her karanlıkta beni bulacaksın,
Her köşe başında beni.
Acının olduğu yerde ben varım,
Hasretle tutuşan gözlerinde ben...
Hüzün dolacak dudaklarına,
Beni kaybettiğin yerde
Hasret gözyaşına karışacak!
Beni bulacaksın yalnızlığında gecenin
Ve kaybedeceksin yeniden
Sabahın ayazı vururken solgun yüzüne…
Bu, sonbaharın hikâyesidir;
Aşkla başlar ve ayrılıkla biter...