Bu elimde göremediğiniz çiviyi
ölümsüz birinin tabutundan çaldım
ben bir...
beni anlamak için çok küçüksünüz
en azından içinizden birini daha ceninken sevdim desem
bana hak verirsiniz
bulunduğum yer dünyanın en şüpheli
-burayı bir dünya sanıyorsanız tabii-
fay çatlağı
ipince, dar dipsiz
herkese açık...
canım çok sigara çekiyor,
dişlerim iş görüyor,
aç değilim.
korsan yarasam kayıp
evcil sineğim burada benden eski
hem komşum hem hastam
kırılan kanadı üç türlü iyileşmedi
buralıyım...
iyi değilim, sizin kadar
kötü sayılmam.
rehiniydim
beni kurtarmak isterken
dev bir buzdağına dönüşen korsanların.
hiçbir yere bakmayan andezit pencerem kapalıydı
ya beni görürseniz?
tetikte ve tecrit...
beni göreni görmemek için oyduğumda gözlerimi
saate baktım, epey karanlıktı.
anladım ki
dünyasızlığın daha başıydı.
düşündüm:
tanınmamam gerekliydi kendimi tanımak için
bir soru sormuştum
kendime:
benden kim sorumlu?
alçak sesle konuşuyordum
biri beni öpüyor olabilirdi,
uyurgezerin teki gibi.
terliğini bulamayınca canı sıkılan biri gibi
olmamak nasıl bir şeydi?
burası kayıp bir adres!
Memnun oldum tanıştığıma kaos!
kağnılar tanığımdır kağıtlar Habeşistan
ilk çan sesinden gülü
ordinaryüs doyumsuzluğuyla kokladım
sanal kaçacak ama;
yoktum hiçbir göbek bağının ucunda.