Şarap kadehlerine çay koyuyorum,
Buz tutmuş dudaklarım.
Senin beni öpme ihtimaline karşılık
Bir tutam karanfil taşıyorum cüzdanımda.
Ve babana söyle,
Sen elimi tuttuğun zamanlarda
İçkiye, kumara el sürmüyorum.
Bir gazeteye sarılmalısın sevgilim,
Saat 10'dan sonra, duyulmamalı sesin
Tenin, çoğu alkolden daha keskin,
Berraklaştırıyor zihnimi nefesin,
Söyle babana sevgilim
Aşkından sarhoş bir bedeviyim.
Düşüyorum,
Durmaksızın, bir beyaza uzanış gibi
Kulaklarımda bir ambulans sesi,
Her yer kırmızı
Gözlerimde sen,
Bembeyaz bir gelinlik içerisinde
Yaralarımı sarıyorsun,
Acıma bana sevgilim
Bir bacağım diğerinden kısa,
Bir elim diğerinden sıcak,
Zihnim dünyadan uzak
Aşkım bu kâinatı yakacak.
Sokak satıcılarından bir saat alıyorum
Zamanı ileri sarıyorum.
Daha hızlı ulaşıyorum sana
Ellerim titriyor,
Ağaçlar kafama bir şeyler fırlatıyor
Sessizlik, rüzgârları dövüyor
Vapurlar erken kalkıyor iskeleden
Saati sokaktan alınmış bu dünyanın dümeni şaşıyor
Kaptan bu gemi aşk limanından geçmiyor mu?
Geçmiyor,
Denizlere dalıyorum
Zaten sırılsıklam olmuş ruhumun engebeleri
Yüzüyorum, arkamdan polisler geliyor
Islanmış cüzdanımdan elli lira veriyorum
Karanfil kokulu paralar dağıtıyorum
Sen, el sallıyorsun bana
Su, kaldırma kuvvetini uygulamayı unutuyor
Güzellik senin yüzünden tanımını şaşırıyor
Üzerime doğru bir gemi
Geliyor geliyor durmadan
Buz dağı değilim ben
Çarparsa ölürüm Rose, direnemem
Derdimi denizler yutuyor
Balıklar ellerimden tutuyor
Söyle babana sevgilim
Damarlarımda sana olan aşkımdan başka bir şey dolaşmıyor
Damarlarımın toplamı sana olan mesafelerim kadar çıkıyor
Biyolojik bir unsurum,
Bir kimyasal atık.
Kapıyı açmazsan doğaya zarar vereceğim,
Ve sıcak gözyaşlarımla buzulları eriteceğim,
Sevgilim denizleri senin için yükselteceğim
Söyle babana sevgilim
Sevginden bu kâinatı yok edeceğim.
Yorumlar
Yorum yazabilmek için Giriş yapmalısın.