Bir helak oluş barındırır
İçerisinde sekiz olmuş-olacak
Bakma evvela yutkunurken
Sıçrayışlarımıza.
Siz bize muhakkak gelişleriniz ile
Saçaklanan tohum endamından
Bir mutlak kaçışı öngördünüz.
Fakat bu toparlanış içinde
Bitmeyen bir topraklanış süregelir-gelecektir.
İnzivadan çıkan bir isyan hissiyatında
Yankılanırken biri
Hem sinsi hem bodur.
Sinsice kaçınan bir avrat otu var ki
Bu bana sorulan en nadide sorudur:
Ey habitatında yetiştiğim bu insaniyet, namından da mı utanmaz?
Vaktinde gelinir
Bir vakti zaman içinde çekinmeler
Yakınlaşır kesinkes ücralardan
Bir bakıverilirse güzden ki
Bundan mutlakiyet sorumludur.
İsmet uzun bacaklarından sorumludur
Demeyin ki külden ölecek
Mekik oyalı çarşafından tek bir saç toplarsak
Bu acılar bizi aşar aşacak.
Bitiverir yakınlarda sanma sakın
Yahu bir top ne kadar top ise
İşte o kadar yaşamalı.
Ya ne olacak
Gıdımlarla ağır ağır
Çıkar iken merdivenleri
Gelinip de yanına
Mumlar mı üflenmeli?
Esnemiş kere ruhsuzdu evvelinde bu
İncelikler şehrinin karaçalısı
Sinsice kapanan bir kapının müstakbel karısı
Sakince kapattığı arka kapının
Yeniden açılışına şaşkın.
Dayısı hastaymış, Mustafa
Yakılan meşaleler buna mahsus.
Biradan mustarip hanım anası
Haklılıkların tandırında terlemiş gibi
Yavrusunun pespaye yaşamını
Ekmeğinde yok etmiş-edecek
Bakmayın saçındaki aklara.
İsminin ağırlığındandır.
Yakut benizli biriydi
Elmasından kurt çıkmış.
Kimliksiz bir tellağa
Kafa atar iken hassas bir de
Taşınmış bir dağ okulundan
Ayrılmanın hüznünde.
Bakar bir cambaz edasıyla gülümseyen geçmişine
Sanki siz bir narenciye tezgâhından
Kopup giden yarım kilo portakalsınız da hıh!
*
Vardiya dönemez umutsuzlar.
*
Bir gün sürer intihar
Fikrine varış rüzgârı yakar benzi evvel
Muhterem benlik tartar bir önce
Baktığı kefe yakın ise yer küreye
Basar ulan tetiğe!
Muhtarlar pes eder karamelasızlığa
Sanki varılacak yargı budur da.
Ey bir seçim yaşayan şanssız kral
Pes edilecek vakit değildir.
Bakışlar üzerimizdeyse de üzerimiz
Bakışsızlaştırmalıdır-bakışsızlaştıracak.
*
Dik duracağımız odalara
Girmeliyiz eğilmeden.
*
Kimse demez de ha, ki bunlar
Ufak parçaların anlamlanışının
Tekdüzeliğin üstündeki çığlıklarının
Tuvale dökülmemiş halidir.
Bir satır ne kadar güzel ise
Bir şiir de yeteri mütevazılıkla
O kadar yazılmalıdır-yazılacak.